Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | detaylı bir şekilde | in detail adv. | ||
I hope the Commission will consider these in detail. Komisyon'un bunları detaylı bir şekilde değerlendireceğini umuyorum. More Sentences |
||||
General | detaylı bir şekilde | graphically adv. | ||
The witness testified graphically. Tanık, olanları detaylı bir şekilde ifade etti. More Sentences |
||||
General | detaylı bir şekilde | in particular [obsolete] adv. | ||
General | detaylı bir şekilde | intricately adv. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | daha detaylı bir şekilde söyleme | amplification n. |
General | açık ve detaylı bir şekilde geliştirmek | develop v. |
Colloquial | ||
Colloquial | bir konuyu detaylı bir şekilde ele alan bir kitap | a to z n. |
Abbreviation | ||
Abbreviation | herhangi bir şekilde detaylı olarak tanımlanmamış hastalık | n.o.s. (not otherwise specified) n. |